Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır da, bir fincan çayın da bir ömürlük hikayesi vardır. Benim gibi günde 3 öğün bardak bardak çay tüketen tiryakiler için elbette.
Dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek olarak 2.sırada geliyor çay. Ülkeye göre çayı demleme, servis etme ve içme kültürü de oldukça değişiklikler gösteriyor. Benim evimde, son bardak çayın son yudumu bitene kadar çaydanlığım ateşin üzerinden inmez mesela. Sıcak sıcak servis yaparım, ince belli bardakta veya fincanda biraz beklettikten sonra çok soğumadan keyifle içerim.
Çay keyfimi doruk noktasına çıkarmak için olmazsa olmazım, en güzel şekilde, çayın hak ettiği biçimde servis edilmesidir.
Çayın çok efsanevi bir hikayesi var, bunu öylesine söylemiyorum, gerçekten ilk nerede ve nasıl içilmeye başlandığıyla ilgili değişik söylemler var. Bilinen en doğru bilgi 5000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu ve ilk önce Çin'de tüketilmeye başladığı. Avrupa'ya ise 16.yüzyılda geldiği düşünülüyor.
Çay Çeşitleri: Çay, yapraklarının demlenmesi veya haşlanması yöntemiyle elde edilen bir içecek. Bir çok çeşidi olduğunu bilsek de aslında temelde çay 3 çeşit: Siyah Çay, Yeşil Çay ve Beyaz Çay.
Bitki çayı olarak tükettiğimiz Kuşburnu, Papatya, Adaçayı gibi çaylarda bitki yaprakları kullanılmaz, sadece çay yapraklarının bu bitkilerden elde edilen aromalarının eklenmesiyle bu kokulu ve aromalı bitki çayları elde edilir.
Çay Demleme: Her kültürün ve hatta her bireyin kendine has bir tarzı var aslında. Mesela ben sıcak suyun içine atarım çayı. Kaynattığım sıcak suyu önce porselen veya cam demliğe koyar sonra 4-5 tatlı kaşığı çay atarım üzerine. 10-15 dk bekledikten sonra eğer kokusu tamamıyla çıkmışsa servis yaparım.
Bitki çayı veya siyah çay olarak her zaman açık olanı tercih ediyorum, poşet çaylar bana çok keyif vermiyor.
Çinlilerin, çay yapraklarını suyla haşlayıp, su bittikçe içine sürekli sıcak su ilavesi yaparak akşama kadar bunu içtiklerini duymuşsunuzdur sanırım.
Bundan bir kaç sene önce Marakeş'e gittiğimde bir kafede çay istemiştik. Servis ve çayın rengi aşağı yukarı altta verdiğim resimdeki gibiydi. Rengi ilk başta oldukça bulanık gelmiş olsa da lezzetinin oldukça yerinde olduğunu hatırlıyorum.
Çay konusunda; servis ve ikramları, içme zamanı konusundaki tarihe geçmiş alışkanlıkları ile Avrupa'da en çok İngilizler konuşuluyor sanırım. (Eğer başka bir ülke olduğunu düşünüyorsanız beni bilgilendirin lütfen). 5 çayı dediğimiz bizim kültürümüze de giren bir alışkanlık var mesela. En çok beğendiğim tarafı da, zarif porselen fincanlar, sütlük, şekerlik ve çaydanlıkla servis ediliyor olması.
Çayın Üretimi: Çay Türkiye'de, Karadeniz Bölgesi'nin Gürcistan sınırından Fatsa'ya kadar olan kısmında yetişiyormuş. Dünyada en fazla ve ekonomik biçimde çay üretilen ülkeler ise Hindistan, Çin, Sri Lanka, Endonezya, Kenya, Japonya ve Türkiye imiş.
 |
| Kütahya Porselen |
 |
| Bernardo |
İster porselen fincanda, ister ince belli cam bardak ta olsun, çay keyfi benim vazgeçilmezlerimden. Yeter ki, sevgi ve aşkla iyi bir şekilde demlenmiş olsun. Afiyetle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder